#bublogdadirenisvar

Günlerdir elimden telefon, tablet ya da bilgisayar düşmemesine rağmen bir kere bile bloguma bakmadığımı fark ettim.

Girdiğimde izlediğim bloglardan bazılarında hala moda konulu postalar görünce içim acıdı.
Aldığım tıklanma sayısı son 1 haftada yarıya inmiş ama ben mutlu oldum. Şu anda insanların moda blogu okumadığını bilmek beni rahatlattı.

Hiçbir zaman güçlü siyasi duruşu olan bir insan olmadım, hatta kendimi eleştiriyorum, olmayı beceremedim. Sorsanız kendimi Atatürkçü ve özgürlükçü olarak tanımlarım. İsteyen türbanını takar, isteyen içkisini içer. Saygı ve temel özgürlükler esas.

Çok koyu ya da sofistike politik görüşlerim olmamasını, özellikle 80 ve 90 sonrası kuşaklar olarak bilgiye çok kolay ulaşma olanağımıza rağmen (çoğalan kanallar, gazeteler, internet, sosyal medya) son derece apolitik yetiştirilmemize bağlıyorum.

Bu demek değil ki, kafama vurulduğunda sessiz kalacağım. 
Bu demek değil ki, özgürlüklerim kısıtlandığında susup oturacağım. 
Ve bu yine demek değil ki ülkemizde insanlar direnişteyken, birileri aydınlık bir yarın için çabalayıp gaz, cop ve dayak yerken ben moda hakkında posta yapacağım.

Direniş ve olaylar bitene dek, pek çok blog gibi, bu blog da sessizliğe bürünmüştür.

Atatürkçü, aydınlık, her rengin barış içinde ve özgürce yaşadığı bir Türkiye Cumhuriyeti dileğiyle,

Çapulcu Moda Cambazı