20 Aralık 2012 Perşembe

Ağırbaşlı ve Modern: Oversized Trendi

İnce yapılı vücutlarda sımkısı saran kıyafetlerin şık duracağına dair yıllar yılı yaratılan koşullamadan sonra, oversized akımı bu konforsuzluğa adeta isyan ediyor.


Moda Cambazı
Oversized Style - Céline
2013 Kış Trendi
Oversized Manto

Vogue'un Ekim sayısındaki yazılardan biri, sol resimdeki mavi Céline mantonun popüleritesi ile başlıyordu. İşte kısa bir kesiti: ".... safir mavisi düşük omuzlu bol kesimli manto çiçeklerin arıları çektiği gibi müşterileri ve basını kendine çekiyor. Çünkü bu tasarım modası geçmeyecek bir modernliği, ağırbaşlı şıklığı ve cüreti bir arada taşıyor....".


Oversized kıyafetler göz yorucu detaylardan uzak, temiz/sade kesimler sunuyor.

Moda Cambazı
Jil Sander

Omuzlar düşük, boylar uzun, bazen kollar baskın şekilde geniş, bazen de tüm silüet bedeninize nereden baksanız iki beden büyük. Bu duruş, şüphesiz 2012/2013'ün en belirgin trendlerinden biri. Ağırbaşlı ama sıkıcı değil, bilakis modern şıklık peşinde olanlar için ideal.


2013 Kış Modası
Chloé - Comme des Garçons - Balenciaga

Oversized trendinde hilkat garibesi gibi durmamak adına, üzerinizdeki tek bir parçayı geniş - bol kesimli kullanmak, kalanları ise dar seçmekte fayda var. Yine de iddialı olmak istiyorsanız ve stilinize güveniyorsanız, alt resimdeki gibi büyük bir şortu ya da pantolonu bol kesim bir gömlek ile birlikte kullanabilirsiniz.

Moda Cambazı



2013 Kış Modası




Oversized Kazak & Clutch

2013 Modası
Oversized Kazak

Trend sadece kıyafetlerle sınırlı değil, aksesuarlar da bu büyüklükten payını alıyor. Kolyeler, yüzükler ya da clutch'lar adeta büyüteç altında.

2013 Aksesuar Modası
Prada Jewelry & Clutch

2013 Modası
Oversized Clutch

2013 Trendleri
Oversized Clutch
Moda Cambazı
Oversized Saç Aksesuarı

30 Kasım 2012 Cuma

Chanel "Little Black Jacket" by Karl Lagerfeld


Grand Palais - Paris 
Moda Cambazı
La Petite Veste Noire (Little Black Jacket)


Styling'ini Vogue Paris'in eski editörü Carine Roitfield'in yaptığı, Chanel'in efsanevi baş tasarımcısı Karl Lagerfeld'in fotoğrafladığı Grand Palais'deki "Little Black Jacket" sergisine gittim.

Chanel'in, hatta dünyanın gelmiş geçmiş en ikonik ürünlerinden olan "Little Black Dress"in felsefesi ile ortak paydada buluşan "Little Black Jacket" 109 ünlü ile fotoğraflandı.



Little black dress (küçük siyah elbise) ile ilgili Karl'ın söylediği özlü söze katılmamak mümkün değil: "One is never over-dressed or under-dressed with a little black dress".

Şimdi söz sırası "Little Black Jacket"da. Bir siyah ceketin kaç farklı stilde kullanılabileceğinin çarpıcı bir gösterisi. İlham verici... Dolabımda hiçbir şey yok diye yakınanlara, bir küçük siyah ceketle neler yaratabileceğini gösteriyor.


Moda Cambazı



Chanel Little Black Jacket



Aynı ceketi hem kadınlarda bambaşka (hatta birbirine zıt) tarzlarda, hem de erkeklerde maskulen bir tavırla kullanması inanılmaz.





Moda Cambazı




Chanel Takım Elbise









Karl Lagerfeld'in eski ikonik ürünü bu sergi ile yeniden canlandırarak iletmek istediği mesaj ise; küçük siyah ceketin her gün, her ortamda ve herkes tarafından kullanılabilecek bir kült kıyafet olduğu.



Moda Cambazı


Bu arada Lagerfeld imzası kenarındaki sarı ojeli el bana ait. Şu sıra ojede neon sarıya taktım. Yaz rengi olarak düşünülse de, koyu renkli kış kıyafetlerinde patlak, güzel ve enerjik bir görüntüsü oluyor.











Sergi girişi ücretsiz olduğu gibi, bir de sergideki fotoğrafların orijinal boy posterini hediye ediyorlar. Paris'in hem sanata hem de sanatsevere olan bu yakınlığını dünyada eşsiz buluyorum. Dünyada sadece Türkler'e özgü olmayan, her ülkede eşi olan uygulama ise insanların 2-3 defa kuyruğa girip, aldıkları posteri saklayarak 2-3 poster almaya çalışması. :)

15 Kasım 2012 Perşembe

IFW'deki Müthiş Ayakkabıların Tasarımcısı Duygu Ergör ile Stil Röportajı

Üç ya da en fazla dört yaşındaydım onları giydiğimde. Bilekten bantlı, önü fiyonklu kırmızı rugan ayakkabılarım, inanması zor ama hala gözlerimin önünde. Ayakkabı düşkünlüğüm o yaşta mı başladı bilmiyorum. Bildiğim şey bir gün gidip süper market arabası ile tepeleme ayakkabı alsam da, "ama prusya mavisi ve titan beyazı ayakkabım yok" diyebilecek kadar bu konuda arsızım.

Çünkü ayakkabı ve çantalar ile aramda aşk var. Pek çok hemcinsim gibi. Onların yeri ayrı. Bir gün internette bir ayakkabı gördüm. Ve delirdim. Duygu Ergör İstanbul’un ayakkabılarıydı bunlar. İstanbul Fashion Week’te Tuvana Büyükçınar’ın koleksiyonundaydı. Hemen tasarımcısı ile temasa geçtim. 








Duygu Ergör, Mimar Sinan Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünden mezun olduktan sonra, İtalya’da ayakkabı tasarımı eğitimi almış ve uzun yıllar orada yaşamış. Bikkembergs,Yaya by Hotiç gibi markalarda tasarımcı olarak çalışmasının ardından kendi markasını yaratmış. Şu anda markasını bir bebek gibi büyütüyor ve bir yandan da Mimar Sinan Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı bölümünde ayakkabı tasarımı dersleri veriyor. Duygu; genç, girişimci, hoca ve tabii ki sanatçı, "artizan" ruhlu bir kadın.
Son koleksiyonunda melekler ve ayakkabıları bir araya getiren ve bu nefis tasarımları ile iştah kabartan Duygu Ergör ile ayakkabılar üzerine keyifli bir sohbet yaptım.

Moda Cambazı: Ayakkabılarınızı IFW’te Türkiye’nin en önde gelen tasarımcılarının defilesinde ve en iyi mankenlerinin ayağında görmek çok heyecan verici olmalı. Bu noktaya gelebilmenizdeki etkenler nelerdir?
Duygu: İşi aşkla yapmak, takipte kalıp devamlı yenilenme içerisinde olmak diyebilirim.




Moda Cambazı: Sizce ayakkabı tasarlamak mı, yoksa kıyafet tasarlamak mı daha zor?
Duygu: Ayakkabı tasarlamak çok daha zor. Çünkü küçük bir alanda kısıtlanıyorsunuz. Ayrıca ayakkabının üretim aşaması da tekstile kıyasla çok daha zorlu.
Moda Cambazı: Tasarımlarınızda nelerden ilham alıyorsunuz?
Duygu: Koruyucu meleklerden. Çünkü zorlu şehir hayatında hepimizin şansa ve korunmaya ihtiyacı var.







Moda Cambazı: Ben ayakkabılarınızda metropol kadını havası görüyorum. Ama siz hangi kadın için tasarlıyorsunuz ayakkabılarınızı?
Duygu: Kesinlikle cesaretli kadınlar için.

2013 AYAKKABI TRENDLERİ

Moda Cambazı: Klişe ama hep çok merak edilen bu soruyu sormazsam olmaz. 2013 ayakkabı trendleri nelerdir?
Duygu: Bolca siyah-beyaz birlikteliği, metalik görüntülerin ve glitter malzemenin kontrast malzemelerle beraber kullanımı ve nude-pastel tonları göreceğiz. Sivri burun, shiny ayakkabılar (Cinderella look) “must have!”. Ayrıca gündelik hayatta kurtarıcımız olacak topuklu ya da düz loaferlar.








Moda Cambazı: Pek çok kadın ile ayakkabılar arasında bir aşk vardır. Benim için de bu böyle. Ayakkabı neden bu kadar önemli kadınlar için?
Duygu: Ayakkabı tarih öncesi çağlardan bugüne çoğunlukla statü sembolü olarak kullanıldı. Fark etmesek de günümüzdeki uzantılarını görebiliriz. Bir çift yüksek ökçeli ayakkabının kadına hissettirdiği harika duygu tartışılamaz. Kadın kendini daha güzel, daha dişi ve daha güçlü hisseder. Üç gün üst üste  spor ayakkabı giydiğimizde neden dördüncü gün topuklu ayakkabı giyme arzusu hissettiğimizin sebebini düşündünüz mü?


Moda Cambazı: Derhal feminen hissetme kaygısı baş gösteriyor... Peki konforlu topuklu ayakkabı diye bir şey var mıdır?
Duygu: Tabii platformlu ve yüksek dolgu topuklu ayakkabılar diğerlerine göre konforludur. Bir de ayakkabının burun kısmına da dikkat etmek gerekir.


Moda Cambazı:
Kendi stilinizden biraz bahsedebilir misiniz?

Duygu: Renkler benim için her şeyden önemli. Renk ve malzeme oyunlarıyla temelde rahat kombinlenebilen elegan görüntü hedefliyorum. Tabii tüm parçalar bir ürün senaryosu üzerine kuruluyor. Bu, işin en can alıcı kısmı. Yaz koleksiyonuna "melekler omuzlardan ayaklara indi" sloganıyla başladık. Kış sezonunda da melekler devam edecek.

Moda Cambazı: Sizin favori ayakkabı markalarınız hangileri?
Duygu: Rocco P., Fauzian Jeunesse ve Charlotte Olympia.





Moda Cambazı: Türkiye’de kıyafetlerde tasarımcı markaları giderek daha bilinir ve talep görür hale geliyor. Ancak ayakkabı tasarımı deyince hala tasarımcı isimleri daha arka planda. Sizce bu durum değişecek mi?
Duygu: Ayakkabı tasarımı konusunda eğitim veren kurumlar yeni yeni açılmaya başladı. Ama hala yetişmiş tasarımcı sayısı çok az. En az on yıl daha süresi var bence. Çünkü tekstil sektörüne kıyasla hem iş alanı hem de yan sanayi açısından ayakkabı sektörü on yıl geride. Tasarımcılar sektörde yerlerini bulamıyor.

Moda Cambazı: Duygu Ergör İstanbul’un şu anki satış noktalarını öğrenebilir miyim?
Duygu: A46 Tuvanam mağazalarında satışta. Dönem dönem Trendyol gibi Türkiye’nin önde gelen online alışveriş sitelerinde kampanyalı satışlar oluyor. 20 Kasımdan itibaren yeni koleksiyon ile www.zizigo.com 'dayız. 26 Kasım'da da Trendyol'da kampanyalı satış olacak. Ayrıca çok yakında kendi sitem www.duyguergor.com üzerinden de online olarak satılacak.


HANGİ AYAKKABIYI NASIL KULLANMALI?

Moda Cambazı: Son olarak takipçilerimiz için moda, stil vb. konular üzerine sizden bir tüyo ya da öneri rica edeceğim. 
Duygu: Kısa elbiselerin altına aslında klasik bir ayakkabı olan ama değişik malzemelerden yapılmış loaferları ve kısa konçlu spor botları öneriyorum. Yalnız bu tarz botlar fizik seçer, kalın bacak yapısına sahip olanlar tercih etmemeli. Yine aynı fizik yapısına sahip olanlara dolgu topuk ayakkabıları da önermiyorum. Ayakları olduğundan daha büyük, uzun ya da bileklerini daha kalın gösterecek ayakkabılar seçilmemeli. Ayrıca alışveriş yaparken sezonluk trendlerden ziyade, zamansız ama şık parçalar arayıp bulmalarını tavsiye ederim.

Duygu Ergör’ün websitesi için tıklayınız.
Duygu Ergör Facebook sayfası için tıklayınız.
Duygu Ergör’ü Twitter’da takip etmek için tıklayınız.

30 Ekim 2012 Salı

Filenin Sultanları Özge & Gözde ile Stil Röportajı

Olimpiyatlardaki Gururumuz, Filenin İkiz Sultanları:
Özge Çemberci  & Gözde Sonsırma



Moda Cambazı
Gözde Sonsırma
Moda Cambazı
Özge Çemberci

"XYZ firmasında müdür olmuş" klişeleri dışındaki başarılı insan hikayeleri her daim beni çok etkiler. Ama başarılı kadın hikayeleri daha çok... İşte karşımda böyle bir hikaye var.

Onlarınki Kütahya'da başlayan; yetenek, disiplin, çok çalışma ve çok çaba ile milli sporculuğa kadar gelen tılsımlı bir ikiz kardeş hikayesi. Üstelik bu hikayenin en güzel kısmı, daha çoook gidecek yolları olması.

Bu sene ülkemizi olimpiyatlarda temsil eden kadın voleybolcular olarak, bizlere sporun cinsiyetinin "erkek" ve anlamının "futbol" olmadığını bir kere daha gösteren Özge & Gözde ile onca koşturmacaları arasında görüşme fırsatı yakalıyorum.


Moda Cambazı
Heyecanla onlarla buluşuyorum, öğrenciyken yaşadıkları evde. Bana çay koyuyorlar elleriyle, şaşırıyorum. Hani sporcular, bir de üzerine milliler; ne bileyim biraz ukala olsunlar, bana yukarıdan baksınlar diye bekliyorum. Ukalalık sıfır. Ama yukarıdan bakma... O fena halde işte. Kendimi hiç bu kadar kısa hissetmemiştim. Adeta yer cücesiyim, "çektim mi ne?!" diye düşünüyorum. Boy 1.70 hissedilen boy 1.30. "Topuklu mu var yoksa bu kızlarda" diyorum, yok alenen yalın ayaklar. Selülitleri de yok tabii bunların diye iç geçiriyorum. Eşleri de orada, onları süzüyorum. Bu kadar başarılı ve güzel kadınlar ile yaptıkları evlilikte köstekçi değil destekçi, kompleksten uzak duruşlarını takdir ediyorum. Ve ikizler ile tatlı bir sohbete başlıyorum.




Moda Cambazı: Maçlarda, hatta reklam filmlerinde bile sizi hep formayla görüyoruz. Peki günlük hayatta nasıl giyiniyorsunuz?
Gözde: Ben en çok tişört, şort ve jean giyiyorum. Ama jeanle bile çok rahat etmiyorum. Bir an önce eve gelsem de pijamalarımı giysem diyorum.
Özge: Spor giyinmeyi seviyorum ben de. Özel bir yere gidiyorsak, ona göre şık bir elbise ve ayakkabı giyiyorum tabii. Ama bu durum herhalde yılda 3 kere filan oluyor.

Moda Cambazı: Topuklu ayakkabı kullanıyor musunuz?
Gözde: İşte onu pek giyemiyoruz. Zaten boyumuz uzun, topuklu giyince daha fazla dikkat çekiyoruz. Herkes bakıyor. Bir de çoğu zaman ayağımıza uygun topuklu ayakkabı bulamıyoruz. Çünkü genelde 40 numarada bitiyor ve biz 41-42 giyiyoruz.

Moda Cambazı: Çok isteyip de giyemediğiniz bir kıyafet var mı?
Gözde: Mini etek. Bacaklarımız kalın çünkü.
Özge: Ben de kalem etek giymek isterdim, altına yüksek topuk. İş kadınlarına özeniyorum bazen, ama sonra kendimi o kıyafet içinde sabahtan akşama kadar düşününce "ohh iyi ki sporcuyum" diyorum. Bu tarz kıyafetlerin pantolon ve kol boylarında sıkıntı oluyor zaten, bize hep kısa geliyor.


TOTEM, FİLENİN SULTANLARI'NDA DA VAR


Moda Cambazı
Gözde & Özge
Moda Cambazı: Karşı koyamadığınız, almaya doyamadığınız bir şey var mı?
Özge: Yüzük, jean ve body.
Gözde: Ayakkabı. 41 gördüm mü alıyorum. Zaten eşime söylüyorum, iyi ki ayaklarım 41 numara yoksa evde koyacak yerimiz olmazdı.


Moda Cambazı: Marka takıntınız var mı?
Özge & Gözde: Hayır, hiç marka takıntımız yok. En çok alışveriş yaptığımız yerler Zara, Mango ve Stradivarius.

Moda Cambazı: Saplantı halinde giydiğiniz ya da kullandığınız bir şey var mı?
Gözde: Eşimin aldığı sonsuzluk kolyesi vardı. Onu sezon boyunca hiç çıkartmadım. Şöyle ki; sezon başladığında üzerimizde bir takı varsa, onu uğur yapıyoruz ve son maça kadar çıkartmıyoruz.
Özge: Sonra sezon bitince çıkartıp, bir daha hiç takmıyoruz. Fenalık geliyor çünkü. Maçlarda yüzük takabilseydik, ben yüzüğümü de takmak isterdim.


"MAÇLARA MAKYAJSIZ ÇIKMIYORUZ!"

Moda Cambazı: Makyajla aranız nasıl?
Özge: Maçlara zaten hiç makyajsız çıkmıyoruz.
Moda Cambazı: Nasıl yani? Gerçekten mi?
Özge: Sen işine makyajsız gidiyor musun?
Moda Cambazı: Hayır ama...
Özge: İşte aynı şey. Bu yüzden eleştirildik de, ama senin işine gitmenle bizim işimize gitmemiz aynı şey.
Gözde: Mesela biz de kıyafetimize göre ojemizi sürüyoruz. Forma rengine göre, milli maçımız varsa kırmızı-beyaz süreriz. Hatta ay-yıldız şekil yapanlarımız bile var. Sonra tokalarımızı da  ona göre uyumlu takarız.



Moda Cambazı
Londra Olimpiyatları dövmesi

Moda Cambazı
Özge'nin uğurlu rakamı "9 " için özel tasarım saati
İkizlerin anlamlı 5 yıldız dövmesi




Moda Cambazı: Bir sürü dövmeniz var. Anlamları var mı?
Gözde: İkimizin de ayağında aynı dövme var. 5 tane yıldız. Her yıldızda bir harf var. Annemin, babamın, eşimin isimlerinin ve Özge'nin baş harfi. 5. yıldızın içi boş. O da çocuğumuz olduğunda dolacak. Ayrıca yine eşimin adını dövme yaptırdım.
Özge: Maçlarda yüzük takamadığımız için eşimin adı benim de yüzük parmağımda yazıyor. Bende de yine 5 yıldız Gözde'deki gibi. Bileğimin içinde bu yaz Londra'da yaptırdığım olimpiyat dövmesi var. O dönemde Londra'da otelden adımımızı dışarı atamadığımız için dövme yapacak kişi tüm ekipmanı ile otele gelmişti.

TAM YEMELİK BİR YÜZ MASKESİ ÖNERİSİ


Moda Cambazı: Blog okuyucularımız için sizden birkaç sağlıklı yaşam ya da güzellik önerisi rica edebilir miyim?
Özge: Sabahları mutlaka 2 bardak ılık su içsinler. Selülit için en etkili çözüm pilates. Bir de saçlarını ılık su ile yıkasınlar, daha güzel parlıyor.
Gözde: Neslihan'ın (Neslihan Darel) maskesi var, onun tarifini verebiliriz: 1 kaşık kahve, 1 kaşık bal, 1 kaşık kaymak. Bunları karıştırıp yüzünüze sürüyorsunuz. Yarım saat bekleyip, yıkıyorsunuz. Peeling etkisi var, cildiniz yumuşacık oluyor. Neslihan'ın annesi Fatma Teyze'nin tarifidir, kesinlikle öneriyoruz.

Moda Cambazı: O maskeyi ben yapar, sonra dayanamaz yerim. Peki yemek yapıyor musunuz?
Özge: Tabii, evde hep yemek yaparız. Sürekli otellerde kaldığımız için, kendi evimizde pişen yemeği özlüyoruz. Mutlaka 2 antrenman arasında yemeğimizi yapar, öyle uyuruz.

Moda Cambazı: Son olarak, kadın sporcu olmanın zorluğu nedir?
Özge: Şu anda çocuk yapamayız mesela. Ayrıca kendine vakit ayıramıyorsun. Dünyayı gezmek istiyorsun, gezemiyorsun.
Gözde: Hiç tatilimiz olmuyor. Çok yıpratıcı, sürekli stres altındasın. Sürekli turnuva var. Özel hayatına yeterince vakit ayıramıyorsun.


Filenin Sultanları
Özge
Filenin Sultanları
Gözde

Özge Çemberci, Eczacıbaşı Spor Kulübü         Gözde Sonsırma, Vakıfbank Spor Kulübü

Özge'yi twitter'da takip edin.
Gözde'yi twitter'da takip edin.

Özge'nin websitesi için tıklayınız.

Gözde'nin websitesi için tıklayınız.