5 Kasım 2013 Salı

Louis Vuitton'da yeni bir devir: Nicolas Ghesquiere

En favori markam Balenciaga değil. Üstelik bir ikizler burcu olarak tek bir markayı favorilemem çok zor. Ama en favori yabancı tasarımcınız kim deseler, saniye düşünmeden Nicolas Ghesquiere derim.

Tasarımcı
Nicolas Ghesquiere

Louis Vuitton dedikoduları 1 aydır dolaşan yeni tasarımcısını dün resmi olarak duyurdu. Evet, kısa bir süre önce Balenciaga ile yollarını ayıran Nicolas artık LV'nin yeni kreatif direktörü.

Louis Vuitton 1997'den beri Marc Jacobs ile çalışıyordu. Fransız high fashion endüstrisinin o dönemki tutuluculuğunu hatırlarsak, "crazy boy" formatındaki bir Amerikalı'nın yani Marc Jacobs'ın LV'nin en kritik koltuğuna oturması büyük tepki çekmişti. Tam anlamıyla kabul görmesi birkaç koleksiyon aldı. Marc Jacobs'ın geçirdiği LV yılları ile ilgili benim görüşüm, kesinlikle LV'ye giyilebilirlik ve dinamiklik kattığı yönünde.


Moda Cambazı
Marc Jacobs'dan Louis Vuitton SS 2014

Louis Vuitton 2013 Yaz Koleksiyonu
Marc Jacobs'dan Louis Vuitton SS 2013

Moda Cambazı
Marc Jacobs'dan Louis Vuitton FW 2013

Marc Jacobs ve Nicolas Ghesquiere çok farklı tatlar.
Ama moda dünyasında farklı tatlar arasındaki keskin geçişler çok iyi sonuçlar da verebiliyor.

Yakın zamanda daha radikalini ünlü modaevi Dior, abartılı ve ağdalı İngiliz tasarımcısı John Galliano'dan sonra, "less is more" ekolünden yalın, duru ama iddialı tasarımların sahibi Belçikalı Raf Simons ile el sıkışarak yapmıştı. Galliano'dan sonra, Dior'un DNA'sına sadık kalarak Raf Simons'ın getirdiği rölatif olarak daha sade look, bence ayakta alkışlanmalık.


John Galliano
John Galliano'dan Dior Haute Couture 2010

Dior Haute Couture Koleksiyonu 2013
Raf Simons'dan Dior SS 2013

Moda Cambazı
Raf Simons'dan Dior FW 2013

Nicolas'nın hep alıştığımız mimari formlardaki çizgilerini Louis Vuitton'un daha ticari tarzına nasıl adapte edeceğini dev bir merakla bekliyorum. Ve LV'de deneysel moda esintileri görmeye şimdiden hazırım.


Moda Cambazı
Nicolas Ghesquiere'den Balenciaga FW 2013

Moda Cambazı
Nicolas Ghesquiere'den Balenciaga FW 2013

27 Ekim 2013 Pazar

Paris Fashion Week'te Yaz Bükey'in Rengarenk Partisi

Paris Fashion Week sırasında gece yarılarına hatta tam show'dan önceki gece sabah 4'e kadar çalışmış olsam da, kendi show'umuzun bitmesiyle birkaç etkinliğe gidecek vakti bulabildim. Bunlardan biri de Yazbükey'in yeni koleksiyonunu tanıttığı "Fabulous Market" partisiydi.

İşte bu çılgın partinin davetkar davetiyesi :)



Tam olarak Yaz'ın ve tasarımlarının tarzı ile örtüşen bu partide rengarenk, nefis bir enerji vardı. Tanımayanlar için Yaz tam ortadaki, kutudan çıkan. :)







Dekor, koleksiyon sunumu, renkler, ikram olarak şampanya ve pembik muffinler, yani tüm parti konsepti marka kimliği ile müthiş tutarlıydı. Ne eksik, ne fazla... Tam olarak Yazbukey.



Yazbukey aksesuar


Yeni koleksiyondaki favori parçamı partide seçtim bile. Şimşek kolye. Hemen yukarıda.


Yaz'ın eski koleksiyonundan en favorim olan ise bacak kolye.


Yaz Bukey

Yazbukey legs


Ayrıca pleksiglas olmasına ragmen 950 euro'luk fiyatıyla düşündürse de, piano çantasının büyük hastasıyım.

Yaz Bükey çanta


Michael Kors, Donna Karan, Gucci, Prada'dan tutun da Chanel, Dior'a kadar pleksiglas trendine dair aksesuar yapmayan modaevi kalmadı. Ama bu trendin kalıcı bir stile dönüşüp dönüşmeyecegini hep birlikte göreceğiz.


4 Ekim 2013 Cuma

Paris'te Alışveriş Part 7: Gurme Lezzetler & Marketler

Vee Paris'te alışveriş yazı dizimin sonuna geldik. Bu defa size gurme yeme içme alışverişinden bahsedeceğim.

İlk
kez gittiğim bir ülkede, 3M Migros büyüklüğünde değil tabii ki ama orta boy market ve özellikle lokal bakkalımsı yerleri gezmeye bayılırım. Ve hatta bana bazen müze-ören yeri gezmekten bile daha fazla keyif verebiliyor.

Çünkü gittiğim ülkeden lokal bir tat getirip, o ülkenin kokusunu kendi mutfağıma taşıyarak başka lezzetler yaratmak müthiş keyifli. Peki Paris’ten bu anlamda ne almalı? 

Neler neler...


Peynir: Elbette peynir. Her gün için ayrı bir peynirleri olduğu söyleniyor. Eder 365 çeşit. Evet, Türk insanına hafif ayak kokusu ile karışık bozuk Doritos panço gibi kokanlar çokça. Ama ben Türkler’in de ağırlıklı olarak tükettiği çok da sert olmayanları önereceğim. Compte, brillat savarin, gouda, camambert, brie ve chevre. Süpermarketlerde ambalajlı peynirlerden almanızı önermiyorum. Eğer otelde mini barda saklama olasılığınız varsa seyahatinizin son günü “Fromagerie” olarak pek çok sokakta karşınıza çıkabilecek bir peynirciden alın. Çok daha tazedir, lezizdir, katkısızdır. Bizdeki mandıra modeli.
Önemli not: Peynirine göre değişmekle birlikte, genel olarak Fransız peynirlerini 5-7 gün içerisinde tüketmeniz gerekiyor.


Paris'te Alışveriş
Le Fromagerie


Makaron: Çok farklı zevkler olmak ile birlikte benim tercihim Ladurée. Pistache, citron ve passion fruit aromalarının hastasıyım. Daha uygun fiyatlı makaron için Paul de var ama, Ladurée yerine Paul’e gitmeyi doğru bulmuyorum. Bu durumda önerim Mc Cafe. Yani bazı Mc Donalds’ların içinde yer alan pastane ürünlerinin satıldığı kısım. Hem büyük olasılıkla makaron için baz fiyat, hem de “relatif olarak” lezzetli.


Paris'te Gurme Alışveriş
Makaron

Kaz Ciğeri: Nam-ı diğer “fois de gras”. Ben ağzıma koymam şeklindeydim, hani kapuska neyse oydu benim için. Ama salt sakatat yemem önyargısıymış, şimdi hastasıyım. Reçeli, spesifik ekmeği ve şarabıyla muh-te-şem. Konserve halinde alıp götürebilirsiniz.


Kusmi Tea: Eğer bir çay severseniz, değişik bitki ve meyve çaylarını denemek isterseniz girmeniz gereken yer Kusmi Tea’dir. Pek çok yerde satışı var ancak Champs-Élysées üzerindeki mağazasında çay kutularının kapakları açık ve almadan önce koklayabiliyorsunuz. Bu çok daha mantıklı bir seçim yapmanıza neden oluyor. Benim favorilerim; detox, sweet love ve tabii ki çocukluğumda kaçak çay :) olarak tanıyıp sevdiğim earl grey.

La Maison du Chocolat: Tartışmasız kendimi kaybettiğim yer. Gözümün döndüğü, kan şekerimin sıfırın altına düştüğü, güzel, özel mekan. Benim için dünyanın en lezzetli çikolataları burada. Şiddetle öneriyorum. Çok fazla çeşit var ve asla uygun fiyatlı bir çikolatacı değil. Ama eğer çikolata sizin için aşksa, size müthiş hazlar yaşatıyorsa, burası doğru adres.

Başka başka çikolatacı, makaroncu derseniz Pierre Hermé, Lenôtre, Fauchon ve Hugo&Victor. Uygun bütçeli bir makaron için ise Paul ve McDonald's da lezzetli.



Paris'te Çikolata Alışverişi
La Maison du Chocolat - Tarte au Chocolat

Ayrıca: Baguettecroissant, eclaire au chocolat, beignet au chocolat, tarte (aux frais/aux citron/tatin...) yemeden; şampanya ve şarap içmeden dönmek için çok haklı nedenleriniz olmalı. Önerebileceğim çok sayıda pastane, restoran, bar vb. var ancak, moda bloggerı olarak konuyu daha fazla dağıtmak istemiyorum.



Croissant & Pain au Chocolat


Gurme Marketler ve Süpermarket Alışverişi

La Grande Epicerie de Paris
Market alışverişi yapmaktan en çok keyif aldığım yer. Hem Fransız hem dünya mutfağından seçilmiş gurme ürünler, açık kapalı her tür ürünün kalitesi, mağazanın genel konsepti açısından yabancı ülkede market alışverişi meraklısı olan kişilere mutlaka ama mutlaka öneririm. Fiyatlar tabii ki genel marketlerin üzerinde. Kendi adıma evin deterjanı, su vb. alışverişini gelip buradan yapmıyorum. Buraya gelme nedenim, her markette bulunan standart markalar dışında erişebileceğim onlarca alternatif ve gurme markaların ürünlerini satın almak. Sonra da eve gidip yeni lezzetler deneyecek olmanın heyecanını yaşamak.

Ulaşım
Metro (hat 10, hat 12) Durak adı: Sèvres – Babylone
Adres: 38 Rue de Sèvres 75007 Paris (Le Bon Marché’nin sırasında)

Lafayette Gourmet
Lafayette’e kadar gelmişseniz en alt katta bulunan Lafayette Gourmet’ye bir göz atmadan dönmeyin. Yine Fransız mutfağı başta olmak üzere çeşitli dünya mutfaklarından kaliteli ürünler bulabileceğiniz bir market. Markete girmeden önce çikolata, patisserie, sushi vb. alabileceğiniz çeşitli markaların standları da bulunuyor.

Ulaşım
Metro (hat 9) Durak adı: Chaussée d'Antin La Fayette
Adres: 40, Boulevard Haussmann 75009 Paris

Monoprix
Süpermarket olarak bizim Migros’umuz buranın Monoprix’si diyebiliriz. Gurme olması ile ilgili bir iddiası yok. Paris sokaklarında karşınıza irili ufaklı olarak çıkar. Geç saatlere kadar açık olan Paris'teki tek süpermarket Champs-Élysées’nin göbeğindeki Monoprix. Marketin giriş katı güzellik ürünleri ve kıyafetlerin, alt katı ise yiyecek-içecek, hijyen vs. diğer standart market ürünlerin bulunduğu bölüm.

Ayrıca Franprix, Shoppi ve Casino yine popüler süpermarketler arasında. Ancak kalite ve çeşitlilik açısından en düzgününün Monoprix olduğu görüşündeyim. (Dev, amaçsızca içinde kaybolunan Carrefour’ları kategori dışında tutuyorum.)

Paris'te Alışveriş Part 1: Champs-Élysées yazısı için tıklayınız.

Paris'te Alışveriş Part 2: Lüks & Havalı yazısı için tıklayınız.
Paris'te Alışveriş Part 3: Tasarımcı Markaları yazısı için tıklayınız.
Paris'te Alışveriş Part 4: Büyük AVM Tipi Mekanlar yazısı için tıklayınız.
Paris'te Alışveriş Part 5: Outletler yazısı için tıklayınız.
Paris'te Alışveriş Part 6: Souvenirler yazısı için tıklayınız.

29 Eylül 2013 Pazar

Paris'te Alışveriş Part 6: Souvenir - Hediyelik/Hatıralık Eşya

Tipik bir seyahat delisi olarak her gittiğim yerden buzdolabı süsü/magnet almadan dönmem. O uçak kaçabilir, sorun değil, ama ben illaki son anda havaalanından da olsa magnetimi çantama atar, ohhhh huzura ererim. Şu anda hiç de küçümsenmeyecek bir koleksiyona sahibim. Aslında bu koleksiyon her gittiğim yeni ülkeden anlamsız, Çin malı, lokal özelliği olmayan bir sürü irili ufaklı şeyi valize tıkıştırarak dönmem, bir süre sonra onları evde koyacak yer bulamamamdan dolayı ürettiğim bir çözüm. Şimdi artık souvenir shoplarda “aman tanrım”lık bir şey görmüyorsam, sadece magnetimi alıp çıkıyorum. Hem minicik, hem ucuz, hem de o ülkeyi/şehri sembolize eden minik bir sanat eseri gibi duruyor gözümde. Buzdolabı yerine Ikea'dan aldığım çelik plakalar üzerine yapıştırınca rengarenk müthiş bir dünya tablosu çıktı ortaya...


Paris'te alışveriş
The World is mine isimli magnet tablom

Siz yine de, ben gelmişken Paris’ten bir kupa, bardak altlığı, anahtarlık, bir orta boy Eiffel kulesi, Paris yazan fular ve parizyen şapka almadan dönmem diyorsanız işte hem bol çeşitli hem de uygun fiyatlı olan souvenir shopların yerleri:

Montmartre - Sacre Coeur

Montmartre’a doğru, Paris’e şöyle bir tepeden bakayım diye yürümeye başladığınız yol üzerinde sağlı sollu onlarca souvenir shop var. Bu küçük dükkanlarda irili ufaklı abuk subuk ya da mantıklı pek çok şey bulmak mümkün.

Yukarıya çıktığınızda 35 defa filan izlediğim efsane Fransız filmi Amelie'nin kafesi olan Café des Deux Moulins'de bir kadeh şarap içebilirsiniz. Aslında bana sorarsanız filmdeki cafe olması dışında pek de bir özelliği yok.


Café des Deux Moulins

Montmartre ulaşım


Metro (hat 2) Durak adı: Anvers
Café des Deux Moulins adres: 15 Rue Lepic, 75018 Paris

Seine Nehri Kıyısı

Özellikle Notre-Dame Katedrali’ne sırtınızı döndüğünüzde nehrin sol tarafında peşpeşe souvenir shoplar görebilirsiniz. Ayrıca yine aynı bölgede Seine nehri boyunca ama bu defa tam nehrin kıyısında (Quai Montebello) poster ya da tablolar satan birkaç yaşlı amca tezgahına rastlayacaksınız. Burada hep yıllar yılı Fransız filmlerinde duyduğumuz, çok popüler ama bir o kadar da keyifli eski Parizyen şarkıların derlendiği CD’lerden satın alabilirsiniz. İnanılmaz bir ses kalitesine sahip olmasa da, son derece dinlenebilir, sizi eve döndüğünüzde Paris sokaklarında gezdirecek müzikler... Kesinlikle alınası.

Parisien Souvenirs

Ulaşım
RER (B, C) Durak adı: Saint Michel Notre-Dame

Bu iki lokasyon souvenir için ideal yerler. Ve böylelikle kankalara, aileye, ofistekilere sembolik ne alsam sorunsalının çözüleceği noktalar denilebilir.

Paris'te Alışveriş Part 1: Champs-Élysées yazısı için tıklayınız.
Paris'te Alışveriş Part 2: Lüks & Havalı yazısı için tıklayınız.
Paris'te Alışveriş Part 3: Tasarımcı Markaları yazısı için tıklayınız.
Paris'te Alışveriş Part 4: Büyük AVM Tipi Mekanlar yazısı için tıklayınız.
Paris'te Alışveriş Part 5: Outletler yazısı için tıklayınız.

19 Eylül 2013 Perşembe

Paris'te Alışveriş Part 5: Outlet

La Vallée Village

Benim favorim. Benim alışveriş wonderland'im.
Alışveriş düşkünleri, sapkınları için kesinlikle gidilesi mekan. 

Tamam outlet alışverişi güzeldir, keyiflidir. Ama sırf lüks bir marka ve normalde satılan abartılı rakamından ucuz diye almayacağınız ürünlerle dolu olan outletlerin düşmanıyım. Vakit ve para kaybı.

Ama burası müthiş. Zaten mottosu da 'chic outlet shopping'. Pek çok dünya markası var. Ürünler yüz sene öncesinin ürünleri değil, çirkin değil, defolu filan hiç değil. Daha güzeli Paris’te Pazar günleri açık olan tek alışveriş alanı denilebilir. Champs-Élysées üzerindekiler dışında mağazaların %99’u Pazar günleri  kapalıdır. İşte bu noktada La Valleé Village devreye giriyor ve Pazar sıkıcılığını alışveriş ile şenlendirmek isteyenleri bekliyor.

Paris'te outlet
La Valleé Village

Burası ayrıca salt alışveriş üzerine turizm yapan tur acentalarının da gözü dönmüş alışveriş delisi turistleri getirdikleri mekan.

Evet bu mekan için sloganı açıklıyorum: SHOP TILL U DROP! :)

La Valleé Village
La Valleé Village

Neden mi? İşte buradaki mağazalardan bazıları: 

Aigle, Anne Fontaine, Antik Batik, Armani, Baccarat, Burberry, ba & sh, Calvin Klein Jeans, Calvin Klein Underwear, Celine, Cerruti, Chantelle, Coach, Comptoir des Cotonniers, Diesel, Dolce & Gabbana, Dsquared2, Dunhill, Façonnable, Furla, Gérard Darel, Givenchy, Guess, Jimmy Choo, K.I.D.S, Kenzo, Kickers & Co., Lacoste, Lancel, Longchamp, M Missoni, Maison Martin Margiela, Maje, Marni, MaxMara, Michael Kors, Nike, Paul Smith, Pepe Jeans, Pinko, Polo Ralph Lauren, Ralph Lauren Home, Porsche Design, Puma, Roberto Cavalli, Puma, S.T. Dupont, Salvatore Ferragamo, Samsonite, Sandro, Timberland, Tod’s, Tommy Hilfiger, Trussardi Jeans, Valentino, Vanessa Bruno, Versace, Vilebrequin, Villeroy & Boch, Zadig & Voltaire

Önerim, programınız uygunsa hafta içi gitmeniz.

Outlet La Vallée Village ulaşım
RER (A) Durak adı: Val d’Europe
Şehrin dışına çıktığınız için bu bölgeye metro ile ulaşım bulunmuyor. Trenden  indikten sonra 5-10 dakikalık bir yürüme mesafesi var.

Paris'te Alışveriş Part 4: Büyük AVM Tipi Mekanlar

Parisliler AVM kültürünün çok uzağındalar. Sokak ve butik alışverişi şehri Paris. Bana göre de en keyiflisi bu zaten. İstanbul’daki alışılan tarzda devasa, içinde minicik kaldığınız, 300 mağazalı filan “mall”lardan Paris’te neredeyse yok. Olanlar da pek güzel değil. Konsept olarak Kanyon, İstinye Park ile aynı ligde değiller.

Dolayısı ile ben AVM’lerden çok Harvey Nicholos tarzına yakın diyebileceğim “Department Store” ya da “Shop in Shop” olarak tanımlanan yerlerden bahsedeceğim.

Galeries Lafayette

Halen hem turistler hem Parizyenler için Paris’in en gözde alışveriş merkezlerinden biri. İçeriye girdiğinizde ortaya doğru yürüyün ve kafanızı yukarı kaldırın. Bütün ihtişamı ile kubbeyi bir seyredin. İçerisinde cornerlar halinde yüzlerce marka bulunduğu için mağazaları saymayacağım. Özetle; lüksten, hızlı modaya (fast fashion) kadar her türlü marka var diyebiliriz. Ne var ne yok aramaya uğraşmayasınız diye sadece linkini iletiyorum. 

Galeries Lafayette Hausmann’da yer alan markalar için tıklayınız.

Paris'te Alışveriş Merkezi
Galeries Lafayette

Soluklanmak için her katta farklı alternatifler var, benim tercihim Diesel Jeans’in kafesinde tavuklu kiş (quiche au poulet) tarzı bir şeyler atıştırmaktan yana. Buradaki moda markası kafe sürekli değişiyor. Öncesinde Paco Rabanne idi, şimdi Diesel. Siz gidene kadar başka bir marka olabilir.


Galeries Lafayette ulaşım
Metro (hat 9) Durak adı: Chaussée d'Antin La Fayette
Adres: 40, Boulevard Haussmann 75009 Paris

Le Printemps

Galeries Lafayette için yazdıklarım aynen geçerli demek istiyorum. Printemps daha az bunaltıcı aslında, hakkını vermeliyim. Ama Galeries Lafayette’in de binası daha güzel.
Ve yine onlarca marka barındırdığı için linkini iletiyorum. 

Printemps’da yer alan markalar için tıklayınız.

Paris'te alisveris merkezi
Le Printemps tepeden görüntü

Soluklanmak hatta yemek yemek için The Brasserie Printemps’ın atmosferi güzel. En üst katta, ferah ferah dinlenmek için ideal.

Paris'te Alışveriş
Brasserie Printemps

Le Printemps ulaşım
Metro (hat 3, hat 9) Durak adı: Havre Caumartin
Adres: 65, Boulevard Haussmann 75009 Paris
(Galeries Lafayette’e çok yakın.)

La Défense - Les Quatre Temps 

La Défense yeni Paris denilen, şehrin özel dokusunu bozmamak adına neredeyse tüm gökdelenlerinin bir araya toplandığı yer. Pek çok uluslararası şirketin genel müdürlük biriminin bulunduğu bu kulelerin arasında Les Quatre Temps diye bir de AVM bulunuyor.

La Défense ulaşım
Metro (hat 1) Durak adı: La Défense


Paris'te Alışveriş
La Défense

SoOuest

İlla ki tam bir AVM olsun diyorsanız, Paris'in içinde sayılabilecek kadar çok yakın olan SoOuest Shopping Mall'a gidebilirsiniz. İçinde bilindik pek çok marka var. 

SoOuest’de yer alan markalar için tıklayınız.

SoOuest Shopping Centre

Benim bu AVM'ye gitme nedenim ise hayatımda yediğim en leziz cupcake'lerin ve neredeyse Cheesecake Factory kadar lezzetli cheesecake'lerin bulunduğu Berko'ya uğramak ve Marks&Spencer'ın market bölümünden mutfak alışverişi yapmak.

Berko

SoOuest ulaşım
Metro (hat 3) Durak adı: Levallois

Paris'te Alışveriş Part 1: Champs-Élysées yazısı için tıklayınız.
Paris'te Alışveriş Part 2: Lüks & Havalı yazısı için tıklayınız.
Paris'te Alışveriş Part 3: Tasarımcı Markaları yazısı için tıklayınız.

18 Eylül 2013 Çarşamba

Arzu Kaprol Atelier Koleksiyonu Paris Defilesi & Backstage

Tatil bitti, dahası yaz bitti. Depresyonun kıyılarında geziyorum.
Bu durumlarda kendimi iki şekilde tedavi ediyorum. Hafta sonu sağa sola kaçıp aslında tatil hala sürüyormuş da arada çalışıyormuşum gibi bünyemi kandırmaya çalışarak... Ve bir de işe güce sarılarak...

Bilmeyenler için Vogue'da free-lance yazarlık bir yandan devam ederken, Nisan ayından beri Arzu Kaprol Paris ofisinde çalışmaya başladım. Arzu Kaprol ile yaptığım röportajın bana iş fırsatına dönüşeceğini tahmin etmemiştim, ama oldu.

Her sabah Paris'teki tartışmasız en sevdiğim bina olan Opera'dan, yine en sevdiğim meydan lüksün merkezi kabul edilen Place Vendome'a yürüyorum. Ofisimiz bu meydana iki adım. Rue Saint-Honoré'de dünyaca ünlü dev moda markalarına komşuyuz. Yani hak ettiğimiz yerdeyiz, sorun yok. ;) Ve Paris'i Paris yapan "Haussmann" mimarisine sahip şahane bir showroom'umuz var.


Arzu Kaprol ile çalışmak ayrıca keyifli. Patronum diye değil :) yeteneği, iletişimi, sakinliği ve enerjisi nedeniyle Arzu'ya hayranım.


Çiçeği burnunda ofisimizde işler daha şimdiden yoğun. Yerli-yabancı press day'ler, pre-collection sunumu derken Temmuz ayında Couture Week'te ilk Couture prezantasyon ve defile backstage deneyimimi yaşadım. Müthiş tempolu, koşturmacalı, heyecanlı, ışıltılı ve hayli stresliydi.


Bu stres esnasında backstage fotoğrafları ne ara çekebildim bilmiyorum.

Biraz geç bir posta olsa da, işte önce Arzu Kaprol Atelier mini showundan ve sonra da backstage'den kareler...


Arzu Kaprol

Moda Cambazı


Moda Cambazı

Arzu Kaprol


Moda Cambazı

Arzu Kaprol


Moda Cambazı

Moda Cambazı


Moda Cambazı

Moda Cambazı


Arzu Kaprol Atelier


Arzu Kaprol Paris
Arzu Kaprol

Ve backstage çekimlerim...


Kulis sohbetleri
Defile arası Arzu Kaprol

Swarovski ile sırt dekoltesi
Son dokunuşlar

Arzu Kaprol Atelier
Bekleyiş

Arzu Kaprol Atelier
Kusursuz detaylar

Arzu Kaprol defile
İşlemesi 3 gün süren head jewellery

Show'a doğru

Moda Cambazı
Final parçanın kulisten görkemli çıkışı

Moda Cambazı
Show aksesuarları

Casting board ve sıralama

Moda Cambazı
Arzu Kaprol & Girlzzz


Haftaya Paris Fashion Week. Ofiste telaşımız başladı bile. Çok yakında Paris Fashion Week showundan fotoğraflarla görüşmek üzere. :)

Arzu Kaprol ile stil röportajımı okumak için tıklayınız.